3 Mayıs 2014 Cumartesi

BloodyFrench


Yeni kesfettigimiz yerleri paylasmaya devam edecegim sanirim:)  Iki uc gundur grip yuzunden evden cikmayan ben artik cinnet gecirmek uzereydim ve is cikisi metroda grev oldugu icin eve bir bucuk saatte ulasabilen Koray'in yorgunluguna ragmen en azindan evin etrafinda biraz yuruyelim diye israr etmistim. Iyi ki de etmisim cok hos bir Fransiz restorani kesfettik.

Aslinda beni yedigim yemekten cok ortamin havasi, dekorasyonu etkiliyor sanirim. Restoran hosuma giderse yemekleri de sanki daha lezzetliymis gibi geliyor:) BloodyFrench de onunden gecerken los isiklandirmasi, ahsap masalariyla beni hemen cezbetti.




Westbourne Grove uzerinde kucuk bir restoran, sinirli sayida masasi var ve fonda soft bir muzik, bangir bangir calmiyor. Bu sayede bagirmadan, sakin sakin sohbet edilebiliyor.




Menu geldiginde yemek konusunda beklentimizi dusuk tutarak Ribeye Steak sectik. Koray degisiklik olsun diye sweet wine basligi altindaki Montbazillac'i secti. Bunu pek tavsiye edemeyecegim gercekten baya sekerliydi, elma suyunu animsatti tadina bakip biraktim:) Fiyatlar ve cesit hakkinda bilginiz olsun diye menuyu de ekliyorum.




Kisa bir beklemeden sonra bifteklerimiz geldi. Oldukca lezzetliydi ve beklentimin cok ustundeydi diyebilirim ama ODTU'deki Uptown'da yedigim Steak Teriyaki'nin yeri hala bambaska... Ankara'da olup da denememis olan varsa buradan onu da araya sikistirayim, siddetle tavsiye ederim:)





Yemegimiz bittikten sonra tabii ki Fransiz restoranina gelip de Creme Brulee denememek olmaz deyip onu da istedik. Harikaydi tabii ama tika basa doldugumuz icin tamamini yiyemedik maalesef.

Sonuc olarak havada oyle Bloody bir French lik yoktu:D Buram buram Fransiz havasi koklayamazsiniz ama lezzet super, ortam super. Kesinlikle tekrar gidecegim yerler arasinda hatta ziyarete gelen arkadaslarimi da goturebilirim:)






Hiç yorum yok:

Yorum Gönder